SARSILAN ÜLKEM HELAK OLAN insanlarımız ve ŞEHİRLERİMİZ

Tükiye’ye izinli geldiklerinde en yakınları tarafından kandırıldılar. Ev aldılar, daire aldılar,  borçlarını ödediler ödemesine de  bir türlü evin, dairenin sahibi olamadılar. Hükümetler dövize ihtiyaç duyduklarında özel programlar hazırladılar gurbetçiler için. Her seferinde’de paralarını pul ettiler. Zordur gurbette yaşamak, gurbete çıkmayanlar bilemezler. Türkiyeden ilk ayrıldığımda ticaret yapardım. Öyle çek, kredi kartıymış, senetmiş, bankaymış bilmezdik pek. Defter usulü borcumuzu alacağımızı yazar hem alacağımızı hemde borcumuzu bilirdik. Bir kaç kere birikimlerimizi kaybettik. Sonra aklımız başımıza gelirdi gelmesine’de her seferinde, bir başka şekilde gene kaybederdik. Türkiyeden gelen vatandaşlarımızı bizler gibi dürüst, namuslu, dini bütün insanlar sandık. Eeee 70 li yılların Türkiyesinden kalan yaşam biçimini terketmeden devam edersen yola  iki bin otuzlara doğru yol alırken kaptırırsın paçayı ahlak ve vicdan yoksunlarına. Düşünsenize Kendi Yurdumuz’da berbat bir isim takmışlar biz gurbete çıkmış insanlara. Almancı ne anlam ifade ediyorsa? Alman değil, Türk de değil!.. Almancı. Dönüp geliyoruz çalıştığımız gurbet ele; adımız bu sefer Yabancı. İnsanlar takmışlar bu isimleri bizleri  insan olarak bile göremiyorlar. Birinci kuşak Almanyada çalışmaya gelmiş Türkler; Almanya’da Türkiye’yi terk ettikleri yıllardaki  gibi yaşıyorlar. Türkiye gelişmiş fakat bizler Türkiye’yi terkettiğimiz zamanda takılı kalmışız. Bir zamanlar bu Tayip bey ve onun gibi dinciler geldiler Almanya’ya. Okumaya devam et

Genel kategorisine gönderildi