BELKiLERDE SAKLI SEVDA

Kantara vurmak bu hayatı, yaşanası kılmak.

Saklanmışları aramak belkilerde, mehmet_ulaygünümüzde bir nefes sahne tozu yutmak uğruna anlamak bu sevda’yı.

Sebebi her neyse yaşam biçimidir sahne hayatı.Tiyatro yalnızca bir olay değil, bir yaşam biçimidir! Hepimiz birer aktör, yani aktif oyuncuyuz: vatandaşlık toplumun içinde yaşamak değil Tiyatroda oynayanla izleyen arasında yakın, sıcak bir iletişim kurmaktır. Tiyatro yaşamın bir parçasıdır. Yaşamı sergiler. Yaşama sevincini yaratır. Geçmişi, günümüzü, geleceği anlamamıza yardımcı olur.
Tiyatro; Sorunlarımıza ışık tutar. Tiyatro, insanlar arasında halkın içinden doğmuş bir sanattır. Tiyatro hep iyiden, güzelden hoştan yana olmuştur. Tiyatro insanları eğitir. Eğitirken düşündürür. Tiyatro insanlara beraber gülmek, beraber ağlamak, beraber düşünmek gibi insanca duygular aşılar.
Ülkemizde tiyatro ile ilgili ilk ulusal bildiriyi, yaşamını Türk tiyatrosuna içtenlikle adamış olan Muhsin Ertuğrul yazdı. Dünyada ilk tiyatro olayının nerede, nasıl başladığı kesinlikle bilinmiyor, Araştırmacılar; tiyatronun ilkel insanların av dönüşü vurdukları avın çevresinde sevinç ve heyecan sesleri çıkararak dans etmelerinden doğduğunu anlatırlar. Daha sonraları topluluk halinde yaşamaya başlayan insanlar yılın belirli günlerinde, belirli bir yerde toplanmaya başladılar. Bu toplantıda içlerinden bir kişi yüksekçe bir yere çıkarak güldürücü öyküler anlatır, taklitler yapar, şarkılar söylerdi.
Bu tür oyunlar zamanla şenlikler geleneğini oluşturdu. Bir süre sonra tiyatroda kişiler ikiye, üçe çıktı. Daha canlı, daha ilgi çekici konular bulundu. Böylece oyunlar, sanat niteliğine kavuştu. Tiyatro da meslek haline geldi.
Tiyatro yaşamın bir parçasıdır. Konusu bakımından harekete, konuşmaya, bazen de müziğe yer verilir. Bu nedenle tiyatro güzel sanatların en ilgi çekici kollarından biridir.
Tiyatro oyunculuğu özel eğitimi gerektiren bir meslektir. Her nekadar ülkemizde alaylı olarak adlandırılan usta çırak ilişkisi ile başlayan bu sanat dalı günümüzde Tiyatro öğretimi konservatuar denilen okulda yapılır.
Tiyatro; yazarların dram, komedi, trajedi türünde yazdıkları eserlerin sahnede oynanması sanatıdır. Tiyatro gösteri sanatı olarak tanımlanır.
Belli başlı türleri hakkındaki bilgileri bir dahaki sayımıza sakladım.
Hoşça ve sağlıklı kalın

Mehmet Ulay

AB EKONOMİSİ

‘AB ekonomisi Türkiyesiz bir şey yapamaz,

abFinancial Times gazetesi bugün Orta ve Doğu Avrupa ülkeleriyle ilgili değerlendirmelerin yer aldığı 48 sayfalık bir dergiyi ek olarak dağıtmış okurlarına. James Wilson imzalı yazıda, Türkiye’ nin Alman iş adamları için hayati bir pazara dönüştüğü belirtiliyor.

Aynı şekilde Almanya da Türkiye’nin ihraç ürünleri için yine hayati önemde bir ülke Wilson’a göre ve iki ülke arasındaki bağ da güçleniyor. Binlerce Alman işletme, düşük maliyetli üretici olmaktan önemli bir pazar dönüşen Türkiye’yi keşfetmeye başladı, nihayetinde Türkiye yatırımcılar ve ihracatçılar için Orta Doğu’nun bazı kesimlerine ve Akdeniz’e ulaşmak için bir geçiş noktası.

Türkiye’yle Avrupa Birliği arasındaki Gümrük Birliği anlaşması sonrası Türkiye’yle Almanya arasındaki ticaret hacmi iki katına çıkmış durumda. En önemli göçmen grubu Türkler 2008 yılı itibarıyla Türkiye Almanya’ya 13 milyar dolar değerinde ürün ihraç etmiş ki bu Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 10’u. Türkiye’den Almanya’ya elli yıl boyunca devam eden göç de kuşkusuz Avrupa’nın bu en kalabalık iki ülkesi arasındaki sosyal ve ekonomik ilişkilerin gelişmesine de katkı sağladı.Türkler yaklaşık skala beş milyon kişiyle Almanya’nın en önemli göçmen grubunu oluşturuyor ve Almanya’da Türk girişimcilerin sahibi oldukları fabrikalarda yaklaşık 1 milyon 350 bin kişi çalışıyor. Ama ilişkiler karşılıklı: Her yıl Türkiye’yi ziyaret eden Almanların sayısı 4 milyonu geçiyor.
Köln merkezli Türk Alman Ticaret ve Endüstri Odası’nın verilerine göre 3700’den fazla Alman şirket, Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Bunların üçte ikisi son altı yılda Türkiye pazarına girdi. Ayrıca Türkiye Almanya’ya genellikle tarım ya da tekstil ürünleri ihraç ederdi. Artık, elektronik mallar ve otomobiller, önemli ihraç mallarını oluşturuyor. Türkiye’ye en fazla dış yatırım ise yine Almanya’dan geliyor.
Bu verileri sıralayan James Wilson, yazısını, Türkiye’ye yatırımı teşviki amaçlayan yine Türkiye’ye bağlı bir birimin Almanya’daki temsilcisi Michael Maasmeier’in şu sözleriyle noktalamış: “Türkiye, büyüyen bir pazar ve stratejik bir ortak olarak, Avrupa ekonomisi için sadece imtiyazlı ortaklıkla yetinilemeyecek kadar önemli bir ülkedir. Avrupa Birliği ekonomisi uzun vadede, son derece önemli bu piyasa olmadan bir şey yapamaz.
(Tourexpie)

Avrupa kategorisine gönderildi

SUZANDAN UYARILAR

Mankenlik merakı ve sonuç ?

miss_norisSuzan Babası ….. ile annesi …… nin üç kızından biriydi. Ablası genç yaşta geçirdiği bir hastalıktan dolayı yatağa bağlı kalmıştı. Nürnberg’de büyüyen birçok genç kızın ilk öğretimden sonra girdiği meslek okulu döneminde hayatı değişti, o artık genç ve güzel bir kızdı… Eğitimini sürdürürken bir yandan ‘da çevresindeki delikanlılarından A…. gönlünü kaptırdı ve okulu bitirir bitirmez evleneceklerdi. Bu arada güzelliğinin de kurbanı olacaktı. Noris güzellik yarışmasına katıldı ve Noris güzeli seçildi, yaşamıda böylelikle değişik kulvarlara doğru yol aldı. Genç yaşta hayatın bir başka yüzüyle tanışmıştı; diskotek, bar, alkol’le arkadaş omuştu. Sevdiği ile de geçinemiyordu nedeni ise aslında basiti. Çünkü seven hep çok iyi oluyor, yeri geliyor kendisinden ödün veriyor çantada keklik misali, yerinde bekliyor, eğer ki keyifi gelirse, beklediği çantadan çıkıyordu.Çünkü her erkek bilir ki, KADINLAR YÜREKTEN SEVER…Suzan’da böyle bir aşkın kurbanı oldu.
Mankenlik hayaliyle başlayan renkli bir hayat her geçen gün cehenneme dönmüştü böyle bir bataktan çıkmak ise pek kolay olmuyordu. Kıpırdadıkça daha fazla battığını anlıyor kendisi gibi alkol bağımlılarıyla düşüp kalkıyordu.Aile, ilişkileri bozulmaya başladığından daha hırçın olmuştu. Alkolik olduğunu kabul etmeyen Suzan her alkolik gibi Tedavi, iyleştirme seanslarına’da inanmıyordu. Katıldığı bütün iyleştirme programlarında başarısızlığı yaşayan Suzan son şansını kullanıyor şimdilerde, bu sefer başaracağına olan inancı güçlü Allaha, meleklere sığınmış hayatı bir şekilde yenidan yakalama uğruna elinden geldiğince çaba sarfediyor.kaybolmuusluk
Belki önceleri başaramadığı bağımlılığından bu günkü inançları ve azmi sayesinde kurtulur.
Gecikmiş de olsa hayatı en azından yarısında yakalama fırsatını bulur. Bu güzel duygular içerisinde yaşayamadığı mutluluğu yaşar. Bu gün çevresinde gördüğü bir çok kızımıza hayatından kısa kısa örnekler vererek gençlere yardımcı olur. Hayat herkeze eşit davranmıyor, iki kültürle yaşayan toplumların hastalığı, yaşadığı topluma uyum sağladığını zannederken uğradığı kültür değişikliğini anlamamak! Günümüzde her geçen gün hızla artmakta, gençlerimiz bir şekide bu hastalığın pençesinde, ve kurtulamıyorlar. Özünden tamamen uzaklaşmış, kaybolmuş, ne kendi özünde, ne de bir başka, belleksiz,amaçsız bir toplum düşünün İşte en yakın çevremizde göremediğimiz binlercesi var.
M.Tevfik Özkartal
Euro Vizyon Nürnberg

Kime Niyet Kime Kısmet

Aynı kader kısmet gibi!

cekozaten bu mecmua Muammer, Yücel ve Çeko tarafından Bayern Vision kader kısmet Schow Türk adı ile birlikte yayınlanacaktı.
Grafik ve tasarım için benimle konuştuklarında Kendilerine bu isimde DIN A 3 formatında bir gazete, daha sonrada euro viyzon olarak örnek bir mecmua hazırlamıştım. Çeko euro vizyon’u çok beğenmişti bütün hazırlıkları yapmamı söylediğinde bayağı ciddi olduklarını düşünmüştüm. Kasım ay’ını pas geçmişler Aralıkta yayınlayacaklardı. Web sayfası Domain leri er şey hazırdı. bu defa hazır olmayan ne yazık’ki kendileriydi yücel ve Muammerle en son konuştuğumda vazgeçtiklerini öğrendim. Bayağı da bir şok yaşadım bukadar hazırlık bu kadar masraf yazık. Yücelin çalıştığı yere gittim ne yapmak istediklerini sorduğumda yapmıyacağız dedi. -Ben yapabilirmiyim ?
Niyet Çeko ve arkadaşları içindi, kısmet bize çıktı anlıyacağınız sayın okurlarım bu şekilde mecmuayı tek başıma yayınlamaya karar verdim.
En azından artık her ay sizlere ulaşacak yöresel bir mecmuanız var. Herkezin ufak tefek öyküleri, Şiirleri vardır muhakak bize gönderin yayınlayalım. Nürnberg ve çevresinde yayınlanmasını istediğiniz doğum günü nişan gibi etkinlikleri de yayınlayacağız tabiki. Kader Kısmet denen şey bu olsa gerek.

Genel kategorisine gönderildi

Yazmak ve okumak dostlar!

Anılar, günceler, mektuplar, gezi yazıları içtenlikli yazılardır.0003 Bilhassa ilk üç türde samimiyet daha bir anlam kazanır, öne çıkar. Kolayca okunuverirler. Andrè Gide’in deyişiyle “hatıra yazmak ölümün elinden bir şey kurmak” olduğuna göre, her anı bir değer ifade eder. Yazıcısının maharetine göre kuşkusuz kıymeti artar. Geçmişe dair kaydedilenler, toplumsal hayata da bir şekilde yeni kazanımlar sağlar. Anı yazarı, çok zaman yazdıklarını ilerlemiş bir yaşta yazdığı ve yaşadıklarına duygusal/ öznel bakacağı için, hatıralarda anlatılanlara ekseriyetle ihtiyatla yaklaşılmalıdır.

Öğrenme isteği insanı geliştiren, kültürünü arttıran ve aradığını bulmasını sağlayan bir şeydir. Bu bize keşfedebilme yeteneğimizi geliştirmemizde de oldukça yardımcı olur. Böylece okurken farklı şeyler keşfeder ve cümle içinde yüzeysel olandan başka şeyler de bulabilirsiniz. Bir romandaki,Öyküdeki ana kahramanın görünmeyen özelliği, yazarın cümlelerinde gizlediği bir bilgi olabilir. Tıpkı bir kadını mutlu etmenin yolunu bulmak gibi. Zira bir kadını mutlu etmek sizin de mutlu olmanız demektir. Aksi taktirde susamış bir insanın su içmesinden farklı bir eyleme dönüşmez sevişmek ve  okumak.

Bilinmesini isterim ki sevişmek de tek taraflı bir eylem değildir. Karşılıklı bir eylemdir. Siz okuduğunuzdan bir şey kazanmalısınız. Zira yazarı siz kazanmasanız da kazanmış oluyor. Buradaki tezatlığa kanmayın. Aslında yazarın asıl istediği beğenilmektir. Bu da kadınlarla birebir özdeşleşen bir şeydir.

Artık Okumanız bitmek üzeredir. yazının son noktasına baktıktan sonra mutluluğunuz artmıştır. Çünkü bir çok yeni şey öğrenmenin mutluluğunu tatmaktasınızdır. Siz beğenmeiş ve yazara para kazandırmışsınızdır. Bu yazarı tatmin etmiştir. Siz de öğrendikleriniz ve keşfettiklerinizle tatmin olmuşsunuzdur. Daima geçerli kural ” İlk Kadın Tatmin Olmalıdır.”

Görüldüğü gibi  okumak öğrenmekle eş değer olan, kişinin gelişimine en büyük katkı sunan, günlük yaşantısını, hal ve davranışlarını, toplumdaki yerini ve insanların gözündeki yerine belirleyen ana unsurlardan birisidir. Bu sebeple çok zevklidir fakat yazının başında belirttiğim zevk almanın dört kuralını da en iyi şekilde uygulamak gerekmektedir. Daha geniş anlatılabilecek bir konu olmasına rağmen oldukça kısa ve basit tutmaya çalıştım. Çünkü göreceli bir konu oldu ve okuyan kişi eminim ki benim anlatmak istediğimin daha fazlasını anlayacaktır.

Amacım  sadece mevcut olan ana fikri vermekti. Umarım başarabilmişimdir.

Mehmet Tevfik Özkartal