Avrupada Kentsel dönüşüm plan proje uygulamaları ile ülkemizdeki uygulama farklılıkları.
1991 yılında, Almanyanın baş şehri Berlin Senatosu toprak sahiplerinin ve yatırımcıların katılımı ve bilgisi olmadan bir kentsel dönüşüm tasarım yarışması düzenledi. Bu yarışma genellikle Potsdamer meydanı ve Leipziger meydanı’nı kapsıyan, geliştirme, güzelleştirme projesiydi.
Yarışmaya katılan firma ve mimarlar arasından dünyaca tanınmış Renzo Piano’nun tasarımı Senatota bir oy farkla kabul edildi. Renzo Piano yönetiminde ülkeler arası altı mimar; Arata Isozaki (Tokyo), Christoph Kohlbecker (Gaggenau), Hans Kollhoff (Berlin), Ulrike Lauber ve Wolfram Woehr (Münih), José Rafael Moneo (Madrid ) ve Richard Rogers (Londra) projede yer aldı ve hala tasarımından sorumlu kişiler. Kentsel dönüşüm planlamasında yapılmış olan proje bazındaki maketler sayesinde bitimden sonra adı geçen meydanların bir birleri ile bağlantılarının havadan görüntüleri bina ve yolların bitmiş hali halkın görebilmesi için gösterime açıldı.
Gönül isterdiki Istanbul Kentsel dönüşüm planlamasında Taksim meydan projesi için İstanbul Belediyesi tarafından böyle bir proje yapıldığı halde kapalı kapılar ardında kimselere bilgi verilmeden kararlar alnmasaydı. Kesinleşmiş bir proje olmaması bitimden sonra Taksim meydanının görüntüsü böyle olacak diye kesin bir projenin var olmaması, yapılacakların halktan gizli tutulması halkın tepkisine mashar oldu. Üstüne üstlük Başbakanın gurup toplantısında Taksime AVM de yaparız Topçu kışlasınıda yaparız kimse engel olamaz gibi tehtid vari konuşması suyu taşıran son damla olmuştu.
Sonrasında yaşanan olaylar bu gün itibarı ile çığrından çıktı. Taksim gezi parkında masumane başlayan bir gösteri ne yazıkki Tayip’in polisleri tarafından katledildi. Ben yaptım oldu politikalarından insanlar bıkmış usanmış olsa gerek. Büyüyen olaylar karşısında İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı Sayın Toppbaş, İstanbul Valisi ve Emniyet müdürünün katıldığı bir basın açıklamasıyla halkın gazını alma amaçlı açıklamalarda bulundular. İnternette Taksim meydanının çeşitli şekillerde bitmiş halini gösteren değişik projeler dolaşırken. nasıl sakin olunabilirdi bilmiyorum. Sizin toplumsal barış dediğiniz şey’de sayenizde gerçekleşti. Alevisi, Sunisi, Türkü, Kürdü, Rumu, Ermenisi Fenerlisi, Beşiktaş ve Galatasaraylısı belkide ilk defa bu yürüyüşte kol kola girdi renklerini bir kenara koyarak kırmızı beyaza büründü. Yardımlaşmanın bir olmanın ne demek olduğunu cümle aleme gösterdi. Tayip Erdoğan efendi Avrupa son iki gündür sizin ekonomik başarılarınızdan bahsetmiyor. Halkınıza yaptığınız zulümden basediyor. Ne acıdır ki bazı televizyon kanalları sahip olduğunuz servetten uyguladığınız rant politikalarından bahsediyorlar. Daha düne kadar ekonomik politikalarınızı savunan ben şahsım adına sizin gibi bir Başbakana sahip olmaktan utanç duyuyorum.
Bu millet artık sizin samimiyetinizden şüphe duyuyor. Yapmadım, gitmedim, anlaşmadım diyerek yemin verdiğiniz bir çok olay, bir zaman sonra yaptığınızı, gittiğinizi, anlaştığınızı gösteren kanıtlarla karşımıza çıkıyor. Bizleri düşünmeyin sayın Başbakan sizlere gönül vermiş insanların gözünde yalancı, Müfteri damgasını çoktan yediniz. Şu anda oylarınız %37,5 lara gerilemiş durumda. Hayat sadece milli gelirin artışından ibaret değildir. Ülkeleri yönetenler yeri geldiğinde onur ve haysiyetlerini pazarlık konusu etmeden dik durabilmelidirler. Türk milleti tarihinin hiç bir döneminde zorla bir şey kabul etmemiştir. Ve siz sayın Başbakan Size bu şerefli görevi seçim sandıklarında tevdi eden Türk milletini aklınızdan çıkartmayınız. Bu topraklar üzerinde yaşayan her insan kanla irfanla kurulmuş Türkiye Cumhuriyetine, Atatürk ilke ve inkilaplarına sadıktır. Hiç bir koşulda bu insanları ne Türk olmaktan nede inandıkları dinden, vaz geçirtemeyeceksiniz. Asil milletimiz sizlere sandıkta tevdi ettiği bu görevi yeri geldiğinde geri almasını çok iyi bilir. Siz Irakta, Libyada, Suriyede ve en son olarak Taksimde başlayıp tüm vatan toprağına yayılan gösterilerde yaralanan, hayatlarını kaybeden masum vatandaşların ellerinize bulaşmış kanını nasıl temizleyeceksiniz onu düşünün. İktidra geldiğiniz ilk yıllarda halkın arasına girerek milletin dertlerini dinleyen insanların gözlerinin içine bakarak tokalaşan konuşan Tayip Erdoğan nerede? Ne olduda halktan korkar, binlerce korumayla gezer oldun. Seni bu kadar korkutan ne? Bilirsin ki korkunun ecele faydası yoktur. Açıklayın bilelim gerekirse polisine vur emri verdiğin bu Millet canı pahasına bile olsa seni korur.
Saygılarımla
M.Tevfik Özkartal