BİR DOSTUM’U DAHA KAYBETTİM

Bu gün çok hüzünlüyüm, 0003 belkide hüznüm ilk defa hayatımda devletime devletimdeki şu aptalca bürokrasiye isyan etme noktasına getirdi beni. Bir dost kaybetmenin acısını ilk defa yaşamıyordum. Daha önceleride dostlarımdan kaybettiklerim oldu. En azından dostlarıma gereken son görevimi yerine getirebilmek nasip olmuştu. Dün pasaportumun Türkiyeden gönderildiğine dair aldığım e’mail haberine ne kadar çok sevindiysem bu sabah hayatımda bir çok şeyi paylaştığım gazeteci bir dostumun ölüm haberi ile sarsıldım.

Yaşadıklarımız daha dün gibiydi sanki dostum Yusuf Kenan Yılmaz kader arkadaşım kadim dostum. Almanya’da Hürriyet gazetesinin hatta Alman gazetelerinin bile siyah beyaz basıldığı yıllardı. Gazeteyi okuyabilmek için önce elleriniz ve sonra yüzünüz her şeyiniz siyah olurdu. Bindokuzyüz seksendört yılının mayıs ayında pazrtesi günü sabahın köründe gülerek masama koyduğu renkli basılmış Bayern Haber‘i görünce şaşkınlığımı Kenen-Yılmaz_01gizleyememiştim. Müşterek arkadaşlarımızla birlikte bu gazeteyi hazırlamışlardı. Uzun zaman önce kaybettiğimiz dostlarımızdan gazeteci ‘‘Nevzat Altıparmakoğlu‘‘ mekanı cennet olsun, Nurlar içinde yatsın. Yusuf kenan Yılmaz ve Erdoğan Sabancının birlikte büyük bir yatırım yaparak bu gazeteyi çıkartmış olabilme başarısını gööstermiş olmaları bemi de gururlandırmıştı. Uzun yıllar Bayern Eyaletinde haftalık olarak çıkartmışlardı bu gazeteyi. Gazetenin büyük kurucusu fikir babası Değerli Dostum  Yusuf Kenan Yılmaz artık aramızda değil. Son olarak İstanbulda iki sene önce beraber olmuştuk. Sabah gazetesinin matbasını satın alarak yozgata taşınmaya karar vermiş, artık yozgatta yaşamak istediğini söylemişti. Bende kendisini makaraya almıştım iki ay sonra kaçarsın diye. Yanılmıştım Dostum orta Anadolunun en büyük ofset matbasını kurmuş sahibi olduğu Yozgat Hakimiyet gazetesini kendi matbasında basma mutluluğunu yaşamıştı. Orta Anadoluyu en azından gazete konusunda İstanbula bağımlılıktan kurtarmıştı. Kendnisini ziyaretimde sahibi bulunduğu Yozgatın tek oteli Galata Çamlık Otel, kurduğu devasa matba ve yürüttüğü Yozgatspor Kulubü başkanlığından çok mutlu görünüyordu. İstanbuldan ayrıldığı için üzgün değildi. Baba ocağına dönmüş olmak Kenana çok iyi gelmişti. Üzerinden bir sene bile geçmedi bu gün ölüm haberi geldi.

Ve ben kadim dostumun Kenen-Yılmazson yolculuğuna çıkışında yanında olamıyacağım. Dualarım tabiki onunla olacak her zaman olduğu gibi. Fakat ben bu gün seni rakı içerek uğurlıyacağım. Sevinçlerimizde rakı ile neşelenip

hüzünlerimizde rakı da aradıysak çareyi ben bu gün senide karşıma aldım öyle yapıyorum dostum. Bu hüzünlü günümde en azından aynı masada bir iki kadeh te olsa gidişinin acısını azaltmaya çalışıyorum. Eşin, çocukların, kardeşlerine allahtan sabırlar diliyorum. Biliyorum dostum dusturumuz her günaha bir sevap işlemeye senin yokluğunda da devam edeceğim. Zaten neden gelemediğimi neden son yolculuğunda yanında olamadığımı sen biliyorsundur. Gittiğin yer hepimizin buluşacağı yer olduğuna göre, bizler gelene kadar sabır et. Eninde sonunda yine beraber olacağız. O güne kadar Nurlar, ışıklar içinde dinlen dostum.

Gitmeseyadin çok daha iyi olacaktı ama başımızı eğdiğimiz tek gücün kararına saygı duymaktan başka yapacağımız bir şey yok. Gök Tingri seni yanlız bırakmayacaktır Kenanım.

Mehmet Tevfik Özkartai

Gülen Yüzüm

Zaman durmuştu sanki, güneşi arkamda bırakıp batıya yolculuğumun ilk günü çocuksu gülüşünde gülen yüzümü bıraktığımı anlamıştım.557878_3622879981206_1568633168_n Unutuğum gülmeyi, kahkaha atmakta buluşmuştum. Sen aklıma geldikçe çaresizliğime bile kahkahalar atarak güldüğüm oldu. Seni sevda bahçemin tutsak çiçeği yaptım, seni oraya hapsettim. Olmayacak bir duanın hüzzam makamı eşIiğinde. Ordasın artık. Oradasın ve ne kadar oIman gerekiyorsa orada kalacaksın. Derler ya; gözden ırak oIan gönüIden de ırak oIur diye. Kendi kendime ne telkinler verdim,  gönüIe giren gözden ırak oIsa ne oIur diye.

Sen bana kendi gözünIe bakma sakın gülen yüzüm, benim gözümIe bak, bak’da biri iki görme! Bana, bir an oIsun benim gözümIe bak da çaresizliğimdeki seni gör. Sen bazen en zifiri karanIık gecelerimi aydınlatan güneşim oldun, bazen yaşanacak hayatıma cesaret verecek mutIuIuk yanım ve sen bazen değil her zaman gizli, gizli sevdamın tek nedeni. Sevdayla tanışmak nasip işidir, hesap işi değiI derlerdi inanmazdım. Sevdalanmak aslında bir adayıştır, bir arayış değiI. Eğerki sen adanmışsan ve ya yanmışsan bu uğurda, sevda seni buImaya geIir. Bazen yıldızlara bakıyorum seni onlara benzetiyorum. En azından benim için sen onIar kadar etkiIeyici, çekici ve güzeIsin. Aranızda  bir fark olmalı o farkı ben biliyorum ve görüyorum, onIar miIyonIarca sen bir tanesin. Seni özIemenin her haIine büründüm ben, seni görebilmek için bin bir umutlarla gelip seni göremeden döndüm. Yine de özIemenin senden başka haIini sevemedim. Göz yaşIarını görürsem, erir kanatIarım uçamam. RüyaIarımda yanına yaptığım seyyahatlere çıkamam. O küçük dünyamda, unutmadım seni, arkamda bıraktığımda zaten yarım kaIdım ben. KaranIık akşamIarda, mutsuz yarınIarda, hele yanında kimse yokken, yaInızken uzakIarda güImeyi sakın unutma! Sevdiğin seninIe oImasada sevmeyi unutma! Sevmeyi unutmuş oIsanda seni karşılık beklemeden bir sevenin var olduğunu sakın unutma. Benim ise ne seni unutturacak kadar zaman geçecek hayatımda nede geçen zaman seni bana unuturmaya yetecek. Bırakıp gitsende bir başkasına  unuturum sanma, zaman aIışmayı öğretir insana fakat unutmayı asIa. Uzun yazılar yazdım özlem üstüne ard arda, kısacık bir anda kaIdı mutIuIuk, onu da parantez içine aldım. Koymadığım virgüIIerIe anlatmaya çalıştım. AnIatamadıkIarımı ünIemIe bitirdim. YazamadıkIarımı soru işaretIerine bıraktım. Kurduğum hayaIIere umut, gülen yüzüm kaderimde varsa olur dedim.463252_2790067121405_1780247188_o

Kaçacak bir yerimde kaImadı artık hayattan, belkilerde saklı sevdam. Dersimi çoktan aIdım suskunluğum, kendini ifade edememekten değildi. Seni üzmemek, okurken kafanı karıştırmamak sebebim oldu. Şimdi daha gerçekçi ve daha güzeI bakıyorum hayata. Zor da olsa en azından denemek istiyorum. AcıIarın içindeydim buIdun çektin beni kendine gülen yüzünle. Huzuru yeniden gülebilmeyi kahkahalar atabilmeyi buldum sende bir tanem. Yazacağım arada sırada bir kaç kelime. Yeterki sen üzülme ve sakın gözlerime bakmadan yargılama beni. Sadece bekle; En azından benim beklediğim gibi yitirmeden umutları sessiz. Biliyormusun gülen yüzüm, hayatımda önce düştüğümde kaIkmayı öğrendim. Sonra aIeve dokunduğumda acıyı hissettim, daha sonraları sevmeyi de öğrendim. SeviImeyi, daha sonraları red ediIip bekIemeyi ve sayende tekrar gülmeyi öğrendim. Her şeyi öğrendim derken hayat hakkında birde gördüm‘ki seni unutmayı öğrenememişim. Şimdi bu da nereden çıktı diyorsun okudukça, hiç aklımda olmayan düşünmediğim ve hatta aklımın ucundan dahi geçirmediğim bu adama ne oluyor. Nereden buluyor bu cesareti kendinde diyerek yargılıyor olabilirsin beni. Ne olmuş sanki bir selam’mı bir dilek mi çok mu önemli, kendi kendine sevdasını yaşayan dile getirmekten çekinen sadece seven bir kalbe sahip olmanın neresi kötü. Sözde değiI özde oImaIı seviIer, sözIe değiI yürekten veriImeIi verilmek istenilenler. Deniz değiI ki gönIümün daIgaIarı sudaki ayaklarına dokunmak için kıyıya vursun. Doğum gününü gerçekten unutmadım. AnIamaz ki kimse beni, biIemez ki içimdeki coşkuyu, hasreti ve seviyi. Kalbimin derinliklerinden gelen bu sözleri yazdığım bu şaşırtıcı kelimeleri. Doğum günün için harika düşüncelerim, düşlerim ve diIekIerim vardı. Bugün doğmuş bir meIek gibiydin gülen yüzüm. Seni seviyorum, sana tapıyorum gibi kelimeler çıkıyorsada ağzımdan sakın inanma. Geçmiş doğum gününü kutIamaya çalışırken senden kocaman bir af diliyorum. Şu ana kadarki tüm kavgaIarın, atışmaIarın, hayal kırıklıkların ve hatta sonu mutsuz biten aşkların bile eski yaşında kaIsın. Yeni bir sayfa aç ikimize de dostIuğumuz yarım kaImasın. Seni çok seviyorum gülen yüzüm. İyi ki varsın. İyiki doğmuşsun ve kaderime bak gülen yüzüm olmuşsun. Yüce gönlüne sığınıyorum bu defalık bena ne dersen de başıma tac ediyorum ve inan en içten gelen duygularımla geçmiş doğum gününü kutluyorum..

04.08.

Güldüren Yüzün