Diyelimki bir insan kandırılmaya eğilimlidir aha o insandan hiç bir b.. olmaz. Pazar günkü kum kapıda Sayın Cumhur Başkanının, yardımcısı Sayın davut oğlunun organize ettiği teröre karşı el ele mitingini görünce gülmekten alamadım kendimi. Hele Şehitler ölmez vatan bölünmez haykırışlarını duydukça daha da güldüm. Hani bir başkası olsa bu kadar gülemezdim sanırım. Bayağı bayağı inanmak istedim. Hani bir daha kandırılmayacağından emin olmak, delikanlı adam aslında bir kere kandırılmış olmaktan bir şey olmaz, nasılsa her genç kızın başına gelir
demekten kendimi alamadım. İlk başbakan olduğu dönemleri hatırlıyorum. Bir film şeridi gibi geçiyor gözümün önünden. Avrupa birliği müktesebatı, Avrupa Birliği uyum yasaları, korkunç bir kalkınma hamlesi tam da arayıp bulamayacağımız bir Delikanlı Başbakan. Özelleştirme ile başlıyor işe. Hortumları keseceğim, Milletin parasını yeni doğmuş çocuğun hakkını kimselere yedirmeyeceğim diyen sözleri çınlıyor kulaklarımda. Uzan ailesine takıyor. Sayın Cem Uzan’ın siyasete girmesinden hiç mutlu değil. TMSF diye bir kuruluş aracılığı ile ailenin varını yoğunu alıyor ellerinden. Hadi diyorum bizim bilemediğimiz bir şeyler vardır herhalde diyerek çekiyorum sineye. Daha sonra Galata port İhalesi; AKP kurucu üyesi Maliye bakanı Sayın Abdülatif Şener karşı çıkıyor bu satışa. Başbakanımız hiç ama hiç sevmediği israilli bir iş adamına satmak istiyor yok pahasına. Abdüllatif şener dürüst bir siyasetçi ayrılıyor Bakanlıktan ve bir daha Milletvekili bile olmak istemiyor. Çoktan hafızalarımızdan silinmiş olan Sayın Unakıtan çıkıyor sahneye; nerede pis işler ihalesiz satışlar, her şey ama her şey Sayın unakıtanın elinde babasının çiftliği gibi yönetiyor Maliye Bakanlığını. Hoş bir süre sonra o da çekiliyor siyasi hayattan. Hayranlık la izliyorum sayın Başbakanımızı. Suriye ile olan tüm sorunlarımızı çözmüş, vizeyi kaldırmış, Sayın Esat ile dostlukları en üst sevyede. Güney doğuda yaşayan halk hayatından memnun. Gidiş gelişlerde pasaporta bile gerek duymadan hüviyetle seyyahat ediyor insanlar. İki ülke arasındaki ticaret hacmi beş milyar dolaya dayanıyor. Kürt sorununu cesur ca çözebilmek için adımlar atıyor. Kürtçe konuşmayı, Şarkı söylemeyi, Kürtçe yayın yapan Radyo, Televizyon kürt dilini öğreten okullar açıyor. TOKİ işte en can alıcı kuruluş. Herkese kira gibi ödeyeceği evler inşa etmeye başlıyor. Oto yollar Demir yolları kalkınma da tam bir seferberlik hali. Tabiki alkışlıyoruz. Daha sonra Terörü bitirme amaçlı adını bir türlü öğrenemeyeceğimiz; Önce kürt sorunu, olmadı kardeşlik, daha sonra çözüm süreci derken Ülkemdeki askeri zevatın vatan hayinlikleri çıkartılıyor ortaya. GKBaşkanı dahil olmak üzere üst düzey genareller, Paşalar, Albay, Yarbay, Yüzbaşı, Teğmen demeden tutuklanıyorlar. Ve Sayın Başbakanımız konuşuyor ben bu Davanın Savcısıyım diyerek. Bazen bu kadar da olmaz diyorum ama genede belki bizim bilmediğimiz bir şeyler vardır düşüncesi ile kızamıyorum. Gazeteciler, Televizyoncular tutuklanıyor. Tuhaf olan şeyse Savcı tutukluyor delil yok ortada. Sıra Fenerbahçeye geliyor önce inanmak istemiyorum Sayın Başbakanımızda Fenerbahçeli ya. O da ne Sayın Aziz yıldırım ve arkadaşları Şikeden tutuklanıp Terör örgütü kurmak ile yargılanmaya başlıyorlar. Silivri başta olmak üzere hapishaneler ağzına kadar dolu. Savunma çaresiz. İki yıl geçiyor aradan. Oda ne? Yolsuzluk iddiaları diz boyu. Tutuklanmalar, telefon konuşma tapeleri, tutuklanan Bakan çocukları falan derken Taksim gezi olayları patlak veriyor. Bir süre sonra bu kararları alan savcılar kolluk kuveti personelleri yer değiştirmeye başlıyor. Mlli istihbarat teşkilatının kaçak silahları yakalanıyor. Bakanlar kurulu toplantısı dinleniyor. İşler karışmış bir zamanlar can ciğer kuzu sarması olduğu Esat ve ailesi ile can düşman, Fettulah gülen ve cemaati bir numaralı düşman olarak ilan ediliyor ülkemde. Ve işin en ilginç yanı ise bir zamanlar birlikte yürüdükleri yolu ayırıveriyor. Kandırıldım özür dilerim diyerek Milletin karşısına çıkıyor. Esat ailesi kandırdı, Gülen cemaati kandırdı eyvallah. Ya neden Milli istihbarat başkanı görevine devam ediyor? Cevap yok.
7 Kasım seçimleri AKP partisi için çok önemliydi Kürt vatandaşlardan oy istiyor. Seçim sonuçları istediği gibi çıkmayınca çocuk gibi beni Kürt seçmenler kandırdı diye yakınıyor. Ver yansın HDP ye; ya daha düne kadar sizz değilmiydiniz bu insanlarla can ciğer kuzu sarması olan. Açılım projesini birlikte götüren. Siz değilmidiniz gümrük kapılarında çadır mahkemeler kurdurarak PKK lı teröristleri kahramanca karşılattıran. Siz değilmiydiniz bu teroristlere her imkanı vererek Türkiye topraklarında mevzilenmelerine göz yuman. Siz değilmisiniz Kandille, Abdullah Öcalan ile çözüm sürecinin pazarlıklarını yapan. Şimdi neden yakınıyorsunuz… Sliahlarını teslim edeceklerdi etmediler beni kandırdılar diyerek bağırıp çığırmaya. Milli İstihbarat teşkilatının işi ne hiç mi sizi bu konuda uyarmadılar. Siz değilmiydiniz Askeri, polisi, geri çeken. Her hangi bir çatışmaya girmeme emrini veren. Şehitmiş!… Ne şehdi kardeşim hepsi gitti b.. yoluna niyazi. Bu gün anlıyorum ki Kandırılmaya Müsait bir Başbakanımız, Cumhur Başkanımız, Askerimiz ve hatta Mili İsrihbarat teşkilatımız varmış da biz görememişiz. Yazık, bizlere yazıklar olsun.
Koskoca milletin meclisinde çıkattığınız paralı akerlikten yararlanmayan bir tek millet vekilinin oğlu var. Kim mi? Sayın Kılıçtaroğlunun oğlu. Maşşallah gerisi hepsi kaçmış vatan hizmetinden para karşılığında. Babası anası ne ki oğlu vatan borcu desin. Şimdi bir kasım seçimleri geldi çattı. HDP düşman, Kürtler, MHP düşman CHP ile hiç bir iş olmaz parmak sallıyorsunuz bu millete. Alevi, Şafii düşman. ‘’Yine kandırıyorlar Sizi sayın Cumhur başkanım.’’ Bir kasım sizin hezimet tarihiniz olacak. Biz ikide bir kandırılan Bir Cumhur başkanına, Kapı kulu gibi biyat eden Başbakana geçit vermiyeceğiz.
ARTIK ANLADIK’Kİ SİZLER BU ÜLKEYİ YÖNETTİĞİNİZ MÜDDETÇE BİZLERE HUZUR HARAM.
Bu seçimlerde sizi bu kez son defa kandıracağız. Oyumuz size diyerek sandıkta bu ülkeyi kurtaracağız sizin esaretinizden. Gerekirse Şehitlerimiz B.. yoluna gitti niyazi olmayacak. Her türk Vatandaşı ister zengin ister fakir olsun vatan görevini yapacak. Yok öyle üç kuruşa beş köfte artık. Sizin ilk ikdidara gelirken söylediğiniz sözlerle bitireceğim yazımı.
Yetim hakkı yiyen, Bu ülkenin vergilerini har vurup harman savuran, Hırsızlardan, sahtekarlardan, vatan hainlerinden, Din bezirganlığı yaparak şeytana hizmet edenlerden, Faiz lobisini körükleyenlerden, doların yükselişine çanak tutanlardan Allah şahidimiz olsun, hesap soracak iktidarların seçimi kazanması için çalışacağız var gücümüzle. Mahkeme kararlarını bile hiçe sayarak şu anda oturduğunuz kaçak Saray dar gelecek. Padişah olma hayaliniz ne yazık ki iki kasım itibarı ile son bulacak.
Dediğim gibi kandırılmaya eğilimi olan insanlardan hiç bir b.. olmaz. E….. çocuk ta değilsiniz bu da sizin kaçıncı kandırılışınız değilmi. Taş olsa çatlar insan, sabır sabır da bir yere kadar. Saygısızlık yok seçimle geldiniz halk size oy verdi seçimle gideceksiniz. Bu seferde halk sizi kandıracak. Artık çıkar bağırmaya başlarsınız bu millet nankör kandırdılar beni diyerek bizleride terorist ilan edersiniz. Belki de Savcıları salarsınız üzerimize düşüncelerimizi yazdık diye. Hiç merak etmeyiniz iki kasım dan sonra öyle laf ola beri gele hiç Savcı cesaret edemeyecek olur olmaz konular için soruşturma açmaya. Tarih tekerürden ibarettir. Her fani bir gün yenilgiyi, ölümü muhakkak tadacaktır. Allah sakınsın ölmenizi istemem ama bir kez bile olsa kaybetmenin tadını tatmalısınız. Belki 10 sene önce ne kadar doğru işler yaptıysanız bu gün yaptığınız yanlışları görebilirsiniz. Bir dahaki seçimlerde Bağrıp çağırmayan, intikam peşinde koşmayan, Ülkemizde yaşayan her dine mezhebe mensup insanlara eşit yaklaşan, taraf tutmadan insanların yetenek, ve bilgileri doğrultusunda personel istıhdam eden ve kandırılmayan bir Baş bakan olursunuz